İl Müdürlüğümüz toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Yusuf İzzet IŞIK, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü teknik elemanları, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü teknik elemanları, İlçe Müdürlükleri teknik elemanları, İlaç firması ve bayi teknik elemanları katıldı.
Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Yusuf izzet IŞIK toplantıda yaptığı konuşmada, tüm ürünlerde surveylerin titizlikle sürdürüldüğünü, etkin mücadele için üreticilerimize bilgilendirmelerin yapılmakta olduğunu belirtti. Özellikle geçen yıl yüksek popülasyonlarda seyreden Akdeniz Meyve Sineğinin geçen yıl yapılan toplu kimyasal mücadele, uygulanan kültürel, biyoteknik yöntemler sayesinde ve iklimin de serin gitmesi nedeniyle bu yıl düşük seyrettiğini ifade etti.
Toplantıda ayrıca meyvecilik ve zeytin alanlarında entegre mücadele kapsamında yapılan çalışmalarda tuzaklarda izlenen zararlılardan Diptera ailesinde yer alan meyvesineklerinde geçen yıllara göre önemli düzeyde bir azalma; Lepidoptera ailesine ait güve populasyonunda ise az da olsa bir yükselme tesbit edildiği belirtildi. Bu durumun özellikle Akdeniz Meyvesineği (Ceratitis capitata Wied.) ile Sirkesineği (Drosophila suzukii Matsumuro)'nin konukçu türlerindeki mücadelede bir rahatlama sağladığı, ancak erkenci sert çekirdekli meyve deriminin tamamlanmasını takiben geçci tür ve çeşitlerin korunması amacıyla kültürel önlemlerin alınması gerektiğinde biyoteknik ve kimyasal mücadeleye de hazırlıklı olunması gerektiği belirtildi. Zeytin sineğinin (Bactrocera oleae Gmel.) ise tuzaklarda yok denecek düzeyde (1-2 ergin/3hafta) olduğu, zeytinlerde sineğin yumurta bırakacak fenolojik dönemde olmadığından, yanlış ve gereksiz mücadeleye girilmemesi gerektiği anlatıldı.
Bu yıl ilimizde iklim şartlarındaki olumsuzluklardan dolayı (kuvvetli yağışlar, dolu, rüzgar, gece-gündüz sıcaklık farkı) turunçgillerin çiçeklenme döneminde sıkıntılar olduğu, dökümlerin limonla başlayıp, erkenci mandarin çeşitleriyle (Okitsu, Mihowase) devam ettiği belirtildi.
Mandarinde çiçeklenme dönemi kısa, portakalda orta, limonda uzun olduğundan, buna bağlı olarak meyve dökümleri; Limonlarda % 60-70 aralığında, mandarinlerde %50-60 (W.Murcott hariç) aralığında, Portakallarda % 40-50 ve Greyfurtlarda ise %15-25 civarında olduğu belirtildi.
Pamuk, ayçiçeği, yerfıstığı, soya konularında hastalık ve zararlıların populasyon durumları, mücadelesi anlatıldı. Ayçiçeğinde geçen yıla göre ekim alanlarında artış olduğu belirtildi. Erken ekilliş yapılan alanlarda ayçiçeğinin süt olum ve dane sertleşme döneminde olduğu, yağış ve beraberindeki rüzgar nedeniyle yatmaların meydana geldiği, yağıştan önceki periyodun da kurak geçmesi nedeniyle bitki boylarının kısa, gövdenin ince kaldığı ve verimin olumsuz etkileneceği belirtildi. Geç ekiliş yapılan ayçiçeği alanlarında ise tabla teşekkülü döneminde olduğu belirtildi. Bu yıl geçen yıla göre pamuk alanlarının arttığı ve özellikle yaprak biti, çizgili yaprakkurdu, kırmızı örümcek, yeşilkurt, yaprak piresi zararlıları ile mücadelenin yapıldığı, herhangi bir problem yaşanmadığı ancak Haziran ayı ortalarındaki yağışlar ve sıcaklığın yükselmesi nedeniyle pamukta yaprak biti populasyonunun yükselmeye başladığı görülerek, tavsiyeli BKÜ'lerin dönüşümlü olarak kullanımının gerekliliği anlatıldı.
Patlıcan, Karpuz ve Kavunda hasat ve bakım işlemleri devam etmektedir. Domateste hasatlar başlamış olup, Fungal Hastalıklar ve özellikle Domates Güvesi ( Tuta absulata )'ne karşı kimyasal mücadeleler düzenli olarak yapılmaktadır. Yapılan surveylerde yapraklarda tutaya bağlı yer yer zararlanmalar görülmüş olsa da meyvelerde kalite ve verim düşüklüğü yaşanmamıştır.
Patateslerde hasatlar tamamlanmıştır. Bu yıl patatesler meteorolojik şartlardan dolayı kademeli ekildiğinden hasatlar da kademeli olarak yapılmıştır. Soğanlarda da hasatlar tamamlanmıştır.
Hububatta hasatın tamamlandığı ve verimlerin ortalama olarak 400-450 kg/da arasında olduğu belirtildi. Hububatta bu yıl pas hastalığına karşı 2 ilaçlama yapanlarda verimde bir kayıp yaşanmazken, 1 veya hiç ilaçlama yapmayanlarda kısmi verim düşüklüğü görülmüştür.