İlimizde 21-24 Şubat 2025 tarihleri arasında meydana gelen tarımsal don olayı sonrası bazı üreticilerin çok yıllık bitkileri donun hasar etkisinden kurtarmak için ani ilaçlama, gübreleme gibi uygulamalara yöneldiği hatta bazı üreticilerin de ağaçları geri dönüşü olmaz düşüncesiyle sökmeye başladığı belirtilerek, don sonrası ağaçların kendini toparlamasının birkaç ay sürebileceği, üreticilerin 'bekle ve gör' yaklaşımı içinde olması gerektiği ifade edildi.
Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ilçe müdürlüklerinde görevli teknik personellerin don olayının başladığı andan itibaren sahada yaptıkları çalışmalar neticesinde, hava sıcaklığının bölgelere göre değişmekle birlikte -2 ile -8'e kadar düştüğü, eğimin ve havalanmanın olduğu arazilerde kısmen don zararı olmakla birlikte ova ve çukur kesimlerde zararın daha fazla meydana geldiği kaydedildi.
Yapılan bahçe surveylerinde özellikle meyer, interdonat gibi erkenci limon çeşitlerinde yaprak ve sürgünlerde büzüşme, sararma, çiçek tomurcuklarında ise kararma ve yanma gibi semptomlar gözlemlendiği, portakal ve mandarin türlerinde de sürgün, yapraklar ve çiçek gözlerinde kısmen don hasarlarına rastlanıldığı belirtilerek, “Bölgemizde meydana gelen şiddetli don olayından sonra, üreticilerimizin don hasarı görmüş narenciye ağaçları için yapması gereken bakım ve işlemler, donun meydana geldiği zamanın, don kaynaklı yaralanma anındaki ağaçların genel durumu ve yaralanmanın hemen ardından gelen hava koşulları gibi bir dizi etmen tarafından belirlenir. Bu etmenler, don hasarlı ağaçların kurtarılması için kullanılacak yaklaşım türünü etkileyecektir. Dondan sonraki doğal tepki üreticilerce hemen bir şeyler yapmaktır. Ancak, o anda yapılabilecek çok az şey vardır; çünkü yaralanmanın tam boyutunu belirlemek güçtür. Dallar ve budaklar, şiddetli bir dondan sonra birkaç aydan birkaç yıla kadar bir süre boyunca ölmeye devam edebilir. Bunun nedeni, dondan hemen sonra belirgin olmayabilecek kabuk ve odundaki gizli hasardır. Soğuktan dalları ölmüş narenciye ağaçları, sonraki büyüme mevsiminde ekstra bakım görmelidir. "Bekle ve gör" yaklaşımı, dondan hemen sonra en iyi şekilde uygulanacak yöntemdir" denildi.
Narenciye ağaçları için en yıkıcı çevresel streslerden birinin don olayı olmasına rağmen narenciye ağaçları güçlü ve uygun bakım yapılırsa soğuk hasarından hızla kurtulabileceği belirtilerek, yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Don hasarının boyutu ve narenciye ağaçlarına sağlanan bakım seviyesi, ağaçların iyileşme hızını belirler. Uygun bakımla, yaprak dökülmesi ve küçük dal hasarı yaşayan ağaçların tek bir yılda donma öncesi duruma dönmesi beklenebilir. Küçük dallarında kapsamlı hasar olan, ancak iskele dallarında ve gövdelerinde hasar olmayan ağaçlar ikinci yılda sağlıklı seviyeye gelebilir. Yetiştiriciler, özellikle herhangi bir budama faaliyeti uygulamadan önce ağaçlarındaki soğuk hasarının boyutunu uygun şekilde değerlendirmelidir. Bu değerlendirme yapıldıktan sonra, ağaç iyileşmesini en üst düzeye çıkarmak için uygun ve önerilen narenciye kültürel uygulamalarını takip etme zamanı gelir".
Yapılan açıklamada üreticilerin don zararını ortadan kaldırıp ağaçları canlandırma için yapması gereken kültürel işlemler ise şöyle sıralandı;
1. Budama
Dallardaki don hasarının gerçek boyutu, dondan sonraki ilk birkaç ay içinde net olmayabilir. Yeni bahar sürgünü tamamen genişleyip olgunlaşana kadar budama veya don hasarını değerlendirme girişiminde bulunulmamalıdır. Bu nedenle, ilkbaharın sonlarına veya dondan sonraki yaza kadar budama yapılmamalıdır. İlkbaharın başlarında, dondan zarar görmüş ağaçlar, genellikle kısa sürede ölen yeni sürgünler üretir. Ölmenin durması ve yeni sağlıklı büyümenin gerçekleşmesi ve tamamen büyümesi için yeterli zaman verilmelidir. Deneyimler, erken budamanın iyileşmeyi desteklemediğini ve budamayı uygun zamana ertelemenin maddi yönden tasarruf sağlayacağını göstermiştir. Budama kesimleri canlı odun dokusuna ve mümkünse çatallara yapılmalı, hiçbir budama çıkıntısı veya engebeli yüzey bırakılmamalıdır. Budama işleminden hemen sonra bahçeden kesilen sürgün ve dalların temizlenmesi önerilir.
2. Gübreleme
Dondan zarar görmüş ağaçların gübrelenmesi, ağaçlar orijinal taç boyutlarına ve yaprak yoğunluğuna dönene kadar kısmen azaltılmalıdır. Gübre daha sık uygulanmalıdır (tek uygulama yerine 2-3 uygulamada verilmesi), ancak miktarlar ağaç hasarının boyutuna ve beklenen ürün yüküne orantılı olarak azaltılmalıdır. Üreticiler ve üretim yöneticileri yerel durumlarına göre akılcı kararlar almalıdır. Örneğin, %10-15 oranında odun kaybı yaşayan ağaçlar, o yıl meyve verebileceği için düzenli bir beslenme programı almalıdır. Ancak %50-60 oranında odun kaybı yaşayan ağaçlar büyük ihtimalle o yıl meyve üretmeyecektir ve beslenme programı hasara göre azaltılmalıdır. Don nedeniyle hasar gören ağaçlarda besin eksikliği belirtileri yoğunlaşabilir, çünkü ağaçlar kaybedilen yaprakların yerini alacak büyük miktarda yeni sürgün ve yaprakları oluşturmak için besinlere ihtiyaç duyar. Bu nedenle, mikro besinlerin (bakır, çinko, manganez ve bor gibi) yapraktan uygulanması yeni sürgün ve yaprak oluşumu için faydalı olacaktır. Ağaçların ihtiyaçlarını karşılamak ve yaprak boyutunu artırmak için azot, fosfor, potasyum, magnezyum ve kalsiyum da uygulanmalıdır; çünkü ağaçlar şiddetli yaprak kaybı yaşadıktan sonra birkaç yıl boyunca küçük yapraklar üretme eğilimindedir.
3. Sulama
Yapraklar kaybolduğunda, ağaç gölgeliğinden terleme büyük ölçüde azalır. Bu nedenle, ağaç daha az suya ihtiyaç duyacaktır ve buna bağlı olarak ağaca verilen su miktarı azaltılmalıdır. Aşırı sulama hızlı iyileşmeye yol açmaz, bunun yerine kök hasarına ve kök bölgesinin altına besin hareketine neden olabilir. Ağaçlar eski boylarına ve gölgelik yoğunluklarına kavuştuklarında normal sulamaya geri dönülmelidir. Soğuk yaralanması olayından sonra aşırı sulamadan kaçınılmalıdır; çünkü bu, sonraki donlarla zarar görebilecek yeni vejetatif büyümeye neden olabilir. Ancak, yeni büyüme gösteren ağaçların su stresi yaşamasına izin verilmemelidir.
4. Yabancı Ot ve Hastalık Kontrolü
Dondan sonra uygulanan etkili bir yabancı ot kontrol programı, yabani otlar mevcut su, besin ve ışık için ağaçlarla yoğun bir şekilde rekabet edeceği için, don hasarından hızlı bir şekilde iyileşme sağlanması için önemlidir. Yaprak kaybı, ağaç gölgeliğinden geçen güneş ışığının artması nedeniyle daha hızlı büyümeye ve ek yabani ot baskısına neden olabilir. Bu nedenle dondan zarar gören narenciye alanlarında yabancı ot kontrolüne dikkat edilmelidir. Üretim alanında o yıl meyve bekleniyorsa ve meyve taze meyve pazarına yönelikse, meyvelerin ekonomik değer kaybetmemesi için fungisit uygulamaları gerekebilir. Ayrıca hem meyve veren hem de meyve vermeyen ağaçlarda, yeni sürgünlerin ve gelecek yılki ürünün enfeksiyonunu önlemeye yardımcı olmak için, bitkiye fitotoksik etki vermeyen yeni nesil bakırlı preparatlar veya fungisit uygulaması yapılabilir.